ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

PİRAZİZ

GİRESUN İLİ PİRAZİZ İLÇESİ
PİRAZİZ İLÇE TANITIM
piraziz
giresun piraziz
piraziz giresun
PİRAZİZ İLÇE TARİH
 Bir turizm ve kültür şehri olan ilçemiz Karadeniz'in inci tanesi Giresun İli'ne bağlı olup ilin batı sınırında yer almaktadır. Doğusunda Giresun'umuzun Bulancak İlçesi, batısında Ordu İli'nin Gülyalı İlçesi ile komşu olan Piraziz'imizin nüfusu merkezde
7.640 belde ve köylerde 7.192, ilçe genelinde 14.832 kişidir. 16.08.1988 tarih ve 3392 sayılı kanunla ilçe statüsüne geçen Piraziz'de Belediye teşkilatı 08.06.1965'te kurulmuştur. Bozat Beldesi de 98/49725 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ve bu kararın 10 Ekim 1998 tarihli, 234489 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmasıyla Belediye Teşkilatına kavuşmuştur.
 Oniki mahallesi bulunan ilçe merkeziyle birlikte Akçay köyü, Armutçukuru Köyü, Balçıklı Köyü, Bülbüllü Köyü, Çayırköy, Çağlandere Köyü, Esentepe Köyü, Gökçeali Köyü, Güneyköy, Hasanşeyh Köyü, Kılıçlı Köyü, Narlık Köyü, Nefs-i Piraziz Köyü, Örnekköy, Şerefli Köyü, Tepeköy, Yunusemre Köyü olmak üzere 18 köyümüz ve Bozat beldemis Piraziz genelini oluşturmaktadır.
 İlçemizde Milli Eğitim faaliyetleri 1988'den günümüze kesintisiz olarak sürmektedir. İlköğretimden mezun olan öğrencilerimiz, ilçemizde mevcut Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi, Çok Programlı Lise ile çevre il ve ilçelerde öğrenime devam etmektedir. Sağlık hizmetleri, 2 adet sağlık merkezi, 3 adet sağlık ocağı ve bucaklara bağlı 6 adet sağlık evi ile Piraziz Sağlık Merkezi'ne entegre olan Piraziz 1 No'lu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu ile yürütülmektedir.
İlçe Merkezi ve Bozat Beldesi'nde birer sağlık merkezi mevcuttur. İlçemizin tarımsal üretimi fındığa dayalı olup, ana geçim kaynağı bu üründen elde edilen gelirdir. İlçe ekonnomisi ve ticari hareketlilik fındıktan elde edilen gelirle yakında alakalıdır. Halkımız Paşakonağı, Bektaş, Çambaşı, Sarıalan Yaylaları'nı kullanmakta, İnboynu, Bozattaşı, Rızvan, Murtaz, Piraziz Karatepe, Kaleboynu,
Semen obalarından yaz süresince konaklama amacıyla yararlanmaktadır. İlki 2004 yılında düzenlenen Piraziz Festivali sadece ilçemiz halkına görsel işitsel ziyafetler sunmakla, dayanışmayı tesis etmekle kalmayıp, ilçe dışında yaşayan hemşehrilerimizin bu vesile ile hasret gidermelerini sağlamakta, Piraziz dostlarının ve ilgili herkesin beğenilerini kazanmaktadır.
Karayolu ulaşımı ile yurdumuzun her tarafına bağlantısı olan Piraziz, hava taşımacılığında Trabzon ve Samsun havalimanlarını kullanmaktadır. Piraziz mutfağı zengin sebze ve bitki çeşitleriyle vejeteryan mutfağına eşsiz bir örnek teşkil etmekte, zengin deniz ürünleri, pidesi ve köftesi ilçemiz mutfağını ayrıcalıklı kılmaktadır.
PİRAZİZ İLÇE TARİH
Piraziz İlçesinin Kısa Tarihi Piraziz ilçesinin Müslüman Türklerden önceki tarihi konusunda elde edilebilmiş özel bir bilgi yoktur. Ancak Çepnilerin 14.yüzyılın ikinci yarısında başlattığı iskân sürecinden önce, Bendehor kalesi çevresinde bir Hıristiyan yerleşiminin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu bu yerleşim alanında bulunan kalenin antik çağlara inip inmediği konusundaki bilgiler ise şimdilik tevatür düzeyindedir.
 İlçe, adını Osmanlı’nın klasik devrinde bölgeye hükmetmiş olan İbrahim oğlu Pir Aziz adlı bir beyden almıştır. Söz konusu beyin adı, ilk bakışta dinî bir görevi hatırlatsa da, bu doğru değildir. Zira 1455 tarihinde hayatta olduğu bilinen İbrahim oğlu Pir Aziz, şimdiki Nefs-i Piraziz köyünden bölgeyi yöneten, vergilerini toplayan bir beydir, dinî kişilik değildir. Buna rağmen bölgenin kanaat önderi durumundaki Şeyh İdris ile manevî ilişkisi üzerinde durulabilir.,
 Beylik merkezi olduğu için de oturduğu köye nefs-i Piraziz denilmiş, söz konusu beyin vergi mıntıkasına izafeten de giderek bölge Piraziz adını almıştır. Bir Ahi lideri olduğu anlaşılan Şeyh İdris, yanında bulunan dervişleri ile 1397’deki fetih ve iskân sürecine bizzat katılmış, köy ve mezraların teşkilinde öncülük etmiştir. Nitekim civardaki Abdal, Hasan Şeyh, Erenköy ve Şeyh Musa adlı köy ve mahalle adları bu dönemin anısını yansıtmaktadır.
 Piraziz şehrinin bulunduğu alanın bir kasaba olarak ortaya çıkması ise, 19.yüzyılın ikinci yarısına denk gelir. Burada kurulan iskele, cami ve hafta pazarı ile şehrin çekirdeği oluşmuştur. Ancak bu günkü ilçe sınırları içindeki köylerin Türkleşme süreci, daha eski zamanlara, 14.yüzyılın sonlarına kadar inmektedir. Bölgeyi Müslüman Türk yerleşimine açan küçük bir Selçuklu beyliği konumundaki Hacıemiroğulları’dır.
1397 yılında, bu beyliğin hükümdarı olan Süleyman Bey’in komutanlarından Beğmiş oğlu Davut Kethüda, aşiret kuvvetlerini buralara yerleştirmiş, böylece bölge Türk yurdu haline dönüşmüştür. Piraziz kasabasının kurulduğu yerde Türklerden önce herhangi bir yerleşmenin mevcut olduğuna dair bilgi yoktur. Eldeki en eski bilgiler 15.yüzyılın ortalarına kadar inen Osmanlı tahrir defterleridir. Buna göre ilçenin bulunduğu bölge,
1455’de Davut Kethüda Bölüğü adıyla müstakil bir vergi ünitesi olarak teşkilatlandırılmış, Pazarsuyu ile Piraziz deresi arasındaki alan da bu vergi ünitesinin sınırı olarak tespit edilmiştir. Bu idarî ve malî alan içinde Bendehor adıyla bir kale ve çevresinde gayrimüslimlerin oturduğu bir de köy vardır. Şimdi kalıntıların bulunduğu kalenin çevresi, Piraziz’in Kaleyanı Mahallesi’dir. Örneklerine başka yerlerde de rastlanan tek burçlu bu küçük kale, bölgenin eski ve Türklerden önceki yerleşimine işaret etmektedir.
Yörede gayrimüslimlerin oturduğu tek iskân mahalli olan Bendehor adının nereden geldiği ise tam olarak belli değildir. Zaman içinde bölgenin merkezinin denize yakınlaşarak Şıhlı-Piraziz-Erenköy arasında değiştiği, 1869’da hafta pazarının teşkilinden kısa bir süre sonra da nahiye merkezinin buraya taşındığı anlaşılmaktadır. Seyyah Hamilton’un,
1836’da bölgeyi gezdiği ve burayı Abdar imlâsıyla kaydettiği ifade edilir. Bu tarihlerde Pazarsuyu Kazası olarak anılan idarî alan içinde nahiye statüsünde bulunan Piraziz, Sultan II. Mahmut’un verdiği yetki ile ayanlığa getirilen Tiralizade Emin Ağa tarafından yönetilmektedir. İskelenin bulunduğu mevki, bu yıllarda yakın köylerin buluştuğu bir pazaryeridir. Giderek artan ticari faaliyetler neticesinde, 1869 tarihli resmi bir kararla, burada Cuma günü Abdal İskele Pazarı kurulmuştur.
 Cuma gününün pazar faaliyeti için seçilmesi, merkezi bir caminin varlığı ile ilgilidir. Buraya gelen insanlar, Cuma ibadetini yerine getirdikten sonra, alışveriş yapmakta ve çeşitli sosyal ilişkilerini bu ortamda kurmaktadır. 1870’de Cuma pazarına çok sayıda gelen olduğu belirtilerek, bu yüzden Tiralizade Ali Efendi tarafından yeni yaptırılan camiye imam tayini istenmiştir. Cami etrafında oluşan küçük esnaf kümesi de şehrin çekirdeğini teşkil etmiştir.
 Bu tarihten yirmi yıl sonra belediye teşkilatının kurulduğu, 1892 yılında Piraziz nahiyesi belediye reisinin Abdullah Bey olduğu ifade edilmektedir. 1904’de ise nahiye meclis üyeliğine Halis Ağa seçilmiştir. 1934’de bucak olarak Bulancak’a bağlanan ve bu durumunu 1988’e kadar sürdüren Piraziz, 19 Haziran 1987 tarihinde çıkarılan bir kanunla, 16 Ağustos 1988’den itibaren ilçe statüsü kazanmıştır.
 PİRAZİZ İLÇE COĞRAFYA
 Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet döneminde uzun yıllar Bulancak İlçesine bağlı bir bucak olarak kalmıştır. İlçemiz, 1987 yılı Haziran ayında 3392 sayılı Kanun ile kendisene bağlanan 18 köyü ile ilçe statüsü kazanmıştır. İlçemize Bağlı 1 Belde (Bozat Beldesi), 19 köy ve 13 mahallesi (9’u merkeze, 4’ü Bozat Beldesine bağlı)bulunmaktadır. 6.886 merkez nüfusu 6.554 köy nüfusu toplam 13.440 nüfusu bulunmaktadır. İl merkezine 23 km. uzaklıktadır. İlçemiz, Ankara ve İstanbul’u Kars’a bağlayan Karadeniz sahil yolu üzerinde bulunmaktadır. Güneyinde; Orta Karadeniz Dağlarının eteğini teşkil eden irili ufaklı tepeler, Kuzeyinde; Karadeniz, Doğusunda; Bulancak İlçesi ve Batısında da Ordu İline bağlı Gülyalı İlçesi bulunmaktadır. Yüzölçümü 130 km2 dir.
 PİRAZİZ İLÇE NÜFUS
Piraziz İlçe Merkezi : 6.886 Bucak ve Köyler : 6.554 TOPLAM :13.440 İlçemize Bağlı Köylerimizin 2011 Nüfus Durumu: Köyün adı Kadın nüfusu Erkek Nüfusu Toplam Nüfus Akçay Köyü 116 143 259 Alidede Köyü 93 93 186 Armutçukuru Köyü 162 167 329 Balçıklı Köyü 146 152 298 Bülbüllü Köyü 146 129 275 Çağlandere Köyü 88 88 176
 Çayır Köyü 150 135 285 Deregözü Köyü Esentepe Köyü 102 80 182 Gökçeali Köyü 235 205 440 Güneyköy Köyü 209 214 423 Hasanşeyh Köyü 77 81 158 Kılıçlı Köyü 72 83 155 Narlık Köyü 126 138 264 Örnekköy Köyü 51 44 95 N.Piraziz köyü 154 131 285 Şerefli Köyü 342 315 657 Tepeköy Köyü 256 247 503 Yunusemre Köyü 62 63 125 DEREGÖZÜ KÖYÜ YENİ KURULDUĞUNDAN TÜİK VERİLERİNDE NÜFUS BİLGİLERİ BULUNMAMAKTADIR. Not: Veriler TUİK İnternet sayfasından alınmıştır.
 PİRAZİZ İLÇE TARİHİ ESERLERİ
 Piraziz ilçesi, eski eserler bakımından pek zengin sayılmasa da, kalesi, konakları, dinî nitelikli bazı eserleriyle hatırı sayılır düzeydedir. Bu eserlerden bazıları geçen yüzyıllara rağmen halen orijinal özelliklerini korumaktadır. Doğal güzelliğin içinde adeta saklı duran söz konusu tarihi varlıklarımız hakkında elde edilen bilgileri kısaca aktarabiliriz: 1-Bendehor (Mendehorya) Kalesi Bendehor kalesinin antik dönemden kalma olup olmadığı ve bu adın ne anlama geldiği konusunda tarihçiler arasında tam bir mutabakat oluşmamıştır. Piraziz’de en eski iskân yeri olan ve bölgenin
 Türkler tarafından fethinden önceki tarihlerde yapıldığı anlaşılan Bendehor Kalesi, şimdiki Kaleyanı veya Ayıkaşı adlı mahallenin bulunduğu yerdedir. Tıpkı Bulancak ilçesindeki Öksün Kalesi, Espiye’deki Andoz Kalesi gibi burası da Çepni beyleri yöreyi ele geçirdikleri sırada ahalisi Hıristiyan olan küçük bir istihkâmdı, palanka idi. Muhtemelen halkın bağlılık bildirmesi ile barış yoluyla elde edilmiş ve içindeki gayrimüslim unsurlar yerlerinde kalmıştı. Burada 1455’de 24 erkek mükellefin oturduğu ve bunlardan 1.868 akçe vergi alındığı ifade edilmiştir. Gayrimüslimler arasında bulunan Murat,
Tekir ve Sevinç gibi Türkçe isimler, Hıristiyan Türklerin bölgede İslam öncesindeki varlığını akla getirmektedir. 1455 ve 1485 yıllarında yapılmış olan vergi kayıtlarında, Kepsil, Elmalu, Kırık, Bozat nahiyeleri ve hatta Piraziz çevresinde gayrimüslimlerin yaşadığı Öksün ile birlikte ikinci iskân yeri olan Bendehor’un, merkez niteliği taşıdığını söylemek mümkündür. Nitekim 1455’de Piraziz yöresini kısmen kapsayan sekiz köylük Davut Kethüda Bölüğü, Kovanlık yöresine tekabül eden beş köylük Elmalı Divanı ve Gülyalı yöresini kapsayan Ebülhayr Kethüda Bölüğü malî açıdan buraya bağlı kaydedilmiştir. Vergi defterleri Bendehor Kalesi’ndeki görevliler konusunda ise sessizdir. Nitekim bu konuda sadece 1547 tarihli defterde Abdullah oğlu Mustafa adlı bir kişi merdan-ı kal’a imlasıyla kaydedilmiştir. Bu durum kalenin Osmanlı döneminde askerî niteliğinin zayıfladığını göstermektedir. Gerek ihtidaî faaliyetlerle ve gerekse göçler neticesinde Bendehor’un, zaman içinde Türkleştiği anlaşılmaktadır. Nitekim 1530 yılı kayıtlarında köyde 25’i yetişkin bekâr erkek, 77’si çiftçi hanesi olmak üzere toplam 102 Müslüman vergi mükellefinden söz edilmiştir.
 1547 tarihinde Bendehor’da 86, 1613 yılında ise 91 Müslüman vergi yükümlüsünün kaydı yapılmıştır. Müslüman mükelleflerden bazılarının baba adlarının Todoros, Nikita, Yorgi ve Kostantin tarzında yazılmış olması, Bendehor kalesi sakinlerinin ihtida yoluyla Müslüman olduğunu göstermektedir. 1607 tarihli bir belgede Şeyhli köyü yakınlarında, güvenlik için bir palanka yapılmasına izin verildiği bildirilmektedir. Bu yapının Bendehor olduğu, eskiyen kalenin yeniden ihya edilmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. Bu tarihten 19.yüzyıla kadar, Bendehor kalesinin de içinde bulunduğu yörenin tarihine ışık tutacak fazla kaynak yoktur. Buna rağmen sahilde kent oluşumunun gerçekleşmeye başladığı 19.yüzyılın ikinci yarısına kadar bölgenin genel olarak köy yerleşimi ile tarihi süreci tamamladığını söyleyebiliriz. Bu süreç içinde, Abdal iskelesini gözetleyen işlevinden başka Bendehor kalesinin statüsünü ortaya koyacak verilerden ise yoksunuz. Piraziz ilçesinin çekirdeğini oluşturan Bendehor Kale/köyünün merkezî fonksiyonunu iyice yitirdiğini,
nüfus potansiyelinin giderek sahilde Abdal İskelesi ve Cuma cami etrafında artış gösterdiğini söyleyebiliriz. 2-Şeyh İdris Tekkesi ve Türbesi Bölgenin Türk yerleşimine açılması sırasında Türkmen gruplar içinde buraya geldiği anlaşılan Şeyh İdris’in 1399’da vefat ettiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu günkü Şeyhli Mahallesinde bulunan tekkenin bu tarihe yakın bir zamanda yapıldığı söylenebilir. Halk arasında, şeyhin ormandan kestiği ağaçların geceleri geyikler tarafından tekkenin olduğu mekâna taşındığı, bu gün giriş kapınsın sağında ve solunda bulunan ağaç dilmelerin bu dönemden kalma olduğu mitolojik bir dille anlatılmaktadır.
 2007’de restore edildiği bilinen tekke, geniş bir bahçe duvarı ile ihata edilmiş basit kare planlıdır. Giriş kapısının iki yanında yer alan ahşap malzemeden başka orijinal bir görüntü taşımamaktadır. Şeyh İdris ve muhtemelen oğlu Ali Şeyh ile torunu İdris Şeyh’in de mezarını içine alan türbe ise Gökçeali köyündedir. Türbenin ilk olarak ne zaman yapıldığı, Şeyh İdris’in vefat ettiği 1399 yılında mezarı üzerine bir türbe binasının yapılıp yapılmadığı konusunda şimdilik bilgi yoktur. 2004’de gerçekleştirilen yenilemeden önceki kâgir türbe binasının, 1980’li yıllarda çatısının değiştirildiği, bakır kaplama yapıldığı bilinmektedir.
 3-Pir Aziz Türbesi Halk arasında Şeyh İdris’in iki mollasından biri olduğu rivayet edilen Pir Aziz, aynı zamanda ilçeye adını vermiş olan önemli bir şahsiyettir. Onun Şeyh İdris ile manevî bağı konusunda elde somut bir veri yoktur. 1455’de o zamanki adı Küçük Musa olan köyde oturan İbrahim oğlu Pir Aziz, civar köylerin vergisini toplamak ve Osmanlı ordusuna bağlı olarak bir grup askeri beslemekle görevli bir beydir. Oturduğu köye daha sonraki tarihlerde beylik merkezi anlamında Nefs-i Piraziz denildiği anlaşılmaktadır. Bu köyde vefat eden Pir Aziz’in türbesinin yeri halk tarafından bilinmekte iken 1950’li yıllarda briket bir duvarla çevrildiği, 1974 yılında da İzzet Aydın tarafından türbe binasının beton olarak yaptırıldığı bilinmektedir. 4-Tiralizade Hasan Bey Konağı Tiralizade Hasan Bey Konağı, Piraziz kasabası içinde tarihçe en eski eser sayılır. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde 1906-1908 yılları arasında yapılmış olan bu eser, konak yaşamını yansıtması ve mimarî özellikleri bakımından Karadeniz Bölgesi’nde eşine az rastlanır sivil mimarlık örneğidir.
 Piraziz kasabasının ortaya çıkmasında iskele ve cami ile birlikte rol oynamış olan bu yapının mimarîde yerel özellikler yansıttığı kabul edilir. Bodrum üzerinde iki katlı olan binanın geniş bir avlusu vardır. Bina içinde Tiralizadelere ait eşyalar ve mobilyalar dikkat çeker. Ayrıca aileden kalma özel bir kütüphane bulunmaktadır. Konağın kenar pencereli,
Resim
taş söveli, iki kanatlı cümle kapısı, yine iki kanatlı ve ızgara şeklinde tepe pencereli oda kapıları, Giresun evi özelliği gösterir. Ancak cümle kapısı Giresun evlerinden farklı olarak demirden yapılmıştır. Kırma çatı olan üst örtüsü sac kaplıdır. Konağın ön cephe düzenlemesine bakıldığında dört sıra pencereli ve taş kolonla taşınan balkonuyla Giresun evi özelliği göstermesine rağmen köşe ve kat silmeleri,
kapı ve pencere söveleri, saçakları barok ve rokoko üsluplu süslemeleri ile Giresun evlerinden belirgin bir şekilde ayrılır. 5- Eren Merkez (Abdal) Camii Bu gün Piraziz şehrinin çekirdeğini teşkil eden Eren Mahallesi içinde ibadete açık olan eski caminin tarihte çeşitli adlar ile anıldığı anlaşılmaktadır. İlk yapıldığı yıllarda, hayrât sahibini adıyla Tirali Camii, daha sonra kasabanın merkezinde bulunması dolayısıyla Abdal Camii veya hafta pazarına izafeten de halk arasında, İskele Pazarı Camii şeklinde anıldığı bilinmektedir. Tarih içindeki fonksiyonuyla
Resim
 etrafında bir şehrin kuruluşuna vesile olan bu caminin yöre eşrafından Tiralizâde Ali Efendi tarafından 1869’da yapımının tamamlandığı, 1870 yılında da Cuma namazları kıldırabilecek kadrolu bir imam tayin edildiği anlaşılmaktadır. Cami ve civarı bu tarihte Mendehor (Bendehor) köyüne bağlıdır. Geçen zaman içinde tamirat ve ilaveler nedeniyle cami içinde orijinal bir kalıntı bırakılmamıştır.